Kökenbilim

Bilim adamları ve araştırmacılar Türkiye sözcüğünün İtalyanca'dan geldiğini kabul ederler. Tarihçi İlber Ortaylı bir makalesinde Cenevizli ve Venedikli tüccar ve diplomatların, 12. yüzyılda, Türkiye'yi Turchia ve Turmenia olarak tanımladıklarını belirtir.[7] Ayrıca, Türkiye adı ilk defa 1190'da bir yazılı kaynakta, Haçlı Seferi vak'ayinamesinde geçmektedir. Abdulhaluk Çay ise Turchia tanımını çok daha gerilere götürür ve Turchia tabirine ilk defa 6. yüzyılda Bizans kaynaklarında rastlandığını belirtir ve şöyle der "Bu tabir 9. ve 10. yüzyıllarda İdil/Volga Nehri'nden Orta Avrupa'ya kadar uzanan saha için kullanılmıştır. Bu kullanımın Kafkasya bölgesinde Hazar Kağanlığı için Doğu Türkiye’si, Arpad Hanedanı'nın kurduğu Macar Devleti için Batı Türkiyesi şeklinde olduğunu ve aynı tabirin 12. yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanıldığını belirtir. Tarihte 13-14. yüzyıllarda Mısır Memlukları de Türkiye adını kullanmışlardı: ed-devlet üt Türkiya (1250-1387). Batılılar, Turchia halkına hiçbir zaman Türkiyeli demeyip, Türk (Turc) demişlerdir[8].

Osmanlı Devleti'nde, 19. yüzyıla kadar Türkiye adı kullanılmadı; Devlet-i Âliyye, Devlet-i Osmaniye, Memalik-i Şahane, Diyar-ı Rum adları kullanıldı. Daha sonra, Genç Osmanlılar arasında Osmaniye yerine Türkistan, Türkeli, Türkili gibi adlar önerildiyse de, Orta Asya'da Türkistan adlı bir devlet olduğundan bu benimsenmedi. Anayasada (1921) "Türkiye" adı yazıldı ve 1923'de Türkiye adı resmi olarak kabul edildi.

Tarih

Türk Tarihi

Ana maddeler: Türk tarihi ve Tarihi ve Çağdaş Türk devletleri

Anadolu Türklerinin tarihsel süreci günümüzden geçmişe şöyledir;

Türkler ve Anadolu

Ana maddeler: Anadolu ve Büyük Timur İmparatorluğu

Anadolu Asya kıtasının güneybatı ucunda yer alan bir yarımadadır. Anadolu'nun diğer isimleri Ön Asya, Küçük Asya ve Asya Minör'dür. Küçük Asya tabiri, aynı anlama gelen Latince Asia Minor ve Yunanca Μικρά Ασία/Mikra Asia'dan türemiştir. Anadolu kelimesi Rumca'da yer alan doğu ve gün doğumu anlamlarına gelen Anatolia kelimesinden gelmektedir ve tarihi belgelerde bölge adı olarak kullanılmamıştır.

Bölge için Türkiye adının ilk olarak Roma-Cermen İmparatoru Frederick Barbarossa (1123-1190) tarafından verildiği belirtilmektedir.[kaynak belirtilmeli] Resmî kayıtlarda ise, 19. yüzyıl Büyük Britanya yazışmalarında geçer.[kaynak belirtilmeli]

Anadolu'da Türk devletlerinden önce Bizans İmparatorluğu vardı. Türkler Anadolu'ya geldiklerinde, Anadolu'da Peçenek-Kıpçak-Oğuz gibi Türk boylarına mensup yoğun bir Türk kitlesi bulunuyordu. Bu Türkler, Bizans tarafından Anadolu'ya doğudan gelen akınlardan korunmak için yerleştirilmişti.[kaynak belirtilmeli] Bunun dışında Anadolu'da salgın hastalıklar ve savaşlar yüzünden nüfusu gittikçe azalan Bizans ve Anadolu halkı bulunmaktaydı. İlber Ortaylı'ya göre; Bizans halkı ile karışım başta din olmak üzere çeşitli sebeplerle hiç olmamış ya da en az seviyede olmuştur.

Anadolu medeniyetleri;

Bizans medeniyeti;

Bizans'tan kalan terekenin sahibi Türkiye'dir; Bizans'ın gerçek varisi de Türkiye'dir.

Selçuklular

Ana maddeler: Büyük Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti 

Osmanlı Devleti

Vikipedi, özgür ansiklopedi

(Osmanlı İmparatorluğu sayfasından yönlendirildi)
Git ve: kullan, ara
دولت عالیه عثمانیه
Devlet-i Aliyye-i Osmaniye
Osmanlı Devleti
1299 – 1922
Flag Bayrak
Bayrak Osmanlı Devleti Nişanı
Slogan
دولت ابد مدت
Devlet-i Ebed-müddet
("Ebedi devlet")
Milli Marş
Devlet-i Aliyye-i Osmaniyenin Milli Marşları
Location of
1683 yılında Osmanlı Devleti
Başkent Söğüt (1299-1326)
Bursa (1326-1364)
Edirne (1364-1453)
İstanbul (1453-1922)
Resmi dili Osmanlı Türkçesi
Dini İslamiyet
Yönetim Saltanat
Padişah
 - 1299–1326 Osman Gazi
 - 1413–1421 Çelebi Mehmed
Tarih  
 - Kuruluş tarihi 1299
 - Fetret Devri 1402–1413
 - Birinci Meşrutiyet 1876-1878
 - İkinci Meşrutiyet 1908-1918
 - Yıkılış tarihi 1 Kasım, 1922
Yüzölçüm
 - 1902 6.300.000 km² (2.432.444 sq mi)
 - 1595 20.000.000 km² (7.722.043 sq mi)
Para Birimi Akçe, Kuruş, Lira, Sultani

Osmanlı Devleti (Osmanlı Türkçesi: دولت عالیه عثمانیه, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye) , ya da Avrupa'nın tanımladığı şekliyle Osmanlı İmparatorluğu, [1] [2] [3] [4] 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdüren, toprakları bugünkü Türkiye Cumhuriyeti ile Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da geniş bir alana yayılan tarihi devlet.

En geniş zamanında devlet, üç kıtaya yayılmış, İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Kayı boyundandır. Osmanlı Devleti, Asya Türk Kültürü, İslam Kültürünün birleşimiyle zengin bir kültür oluşturmuştur. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır. Osmanlı Devleti, Eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir. Osmanlı devleti Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi

Ana maddeler: Türkiye Cumhuriyeti tarihi, Anadolu ve Atatürk

Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve silah arkadaşları tarafından, İstiklal Savaşı'nın kazanılması ile, 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış ve savaşı kazanan devletlerce paylaşılmış Osmanlı İmparatorluğu'nun Anadolu ve Trakya'da kalan toprakları üzerine kurulmuştur. İstiklal Harbi, Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak, milli egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için tüm milletçe girişilen, çok cepheli bir savaştır.

Kurtuluş Savaşı'nda düşmana karşı koyan, ülkenin direniş örgütlenmeleri ve güçleri olan milli güçler, Osmanlı'nın son ordusu ile Kurtuluş Savaşı milis ve gönüllülerinden oluşan Kuvayı Milliye'dir.

Kuvayı Milliye, ülkenin dört bir yanının Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan birliklerince ele geçirildiği, Mondros Mütarekesi ile ülkeye ağır koşulların dayatıldığı, Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı, her şeyin bitti sanıldığı günlerde, milletin tepkisi olarak doğan bir halk direnişidir.

12 Haziran 1919'da Havza'dan Amasya'ya gelen Mustafa Kemal Paşa buradan yayımladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu. Mustafa Kemal Amasya'da Anadolu ve Rumeli'de kurulan Müdafaa-i Hukuk Dernekleri'ni birleştirme, kongreler yaparak tüm milletin kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla Amasya Tamimi'ni hazırlamıştır.[10]

Bu tamim milli egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Milletin teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir. Milli Egemenlik ve milli bağımsızlık fikri ilk kez ortaya atılmıştır.

8 Temmuz'da İstanbul'a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, Osmanlı Hükümeti ile tüm ilişkilerini sona erdiren Mustafa Kemal ertesi gün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi'nin başkanlığına seçildi. 23 Temmuz 1919'da Mustafa Kemal'in başkanlığında toplanan Erzurum Kongresi'nde alınan karar;

Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez
 

Milli direnişi oluşturmada ikinci büyük adım olan ve 411 Eylül 1919 tarihinde yapılan Sivas Kongresi'nde Mustafa Kemal Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin başkanı olarak seçilerek Milli Kurtuluş Savaşı'nın yetkili lideri haline gelmiştir.

27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Mustafa Kemal Ankara'yı Anadolu'daki direniş hareketinin merkezi olarak seçmiştir.

İstanbul'un işgalinden üç gün sonra, Atatürk ünlü 19 Mart 1920 tarihli bildiriyi yayımlayarak, olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin Ankara'da toplanacağını bildirerek Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerinin Ankara'da atılmasını sağladı.

Atatürk 21 Nisan'da yayımladığı ikinci bir bildiri ile, Meclis'in 23 Nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu.

TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal'i (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü.

 
[umfrage]
 
Bugün 3 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol